top of page

Stres Ne İşe Yarar?

Size stresin işe yarayan bir fonksiyonu olduğunu söylesem bana inanır mıydınız? Gelin strese biraz yakından bakalım.

Stres iyidir: Stres sizi motive eder ve tetikte ve odaklanmanıza yardımcı olur.

Stres kötüdür: Stres sinirlilik, yorgunluk, hastalık ve ölüme neden olur.

Bunlardan hangisi doğru?


Aslında strese iki yönden de bakmamız gerekir. Stresin evrimsel olarak çok önemli bir fonksiyonu vardır. Ama dozunda sahip olduğumuzda. Yani stres aslında insanı motive etmek için vardır. Stres olduğu için kişi işini zamanında bitirmeye çalışır, tehlikeye karşı tetikte olur (ilk insanları düşünürseniz bir hayvan tarafından yenme olasılığı azalır) bir beyaz yakalıyı düşünürseniz de işten atılma stresiyle verilen işi bitirmek için daha iyi odaklanmaya çalışır.

Fakat bu söylediklerimiz pek çok değişkeni içerir. Stresin bize yarar veya zarar sağlaması, strese neden olanların kendisine değil, aynı zamanda strese nasıl tepki verdiğimize de bağlıdır.


Stres Ne Zaman Yararlıdır?

Stres insanda “Kaç veya savaş” tepkisini meydana getirir. (Fight or flight)

Bu tepki vücudun strese tepkisidir. Sempatik sinir sistemi aracılığı ile solunum hızı artar, daha yüksek kan basıncı, düşük kalp hızı değişkenliği, kan akışının iskelet kaslarına yeniden yönlendirilmesi, gibi pek çok fizyolojik etkiler oluşturur. Aynı zamanda kan şekeri ve kortizol, epinefrin ve diğer hormon düzeylerinde da değişiklikler olur.

Ortalama bir stres tepkisi hızla ortaya çıkar, tehditle doğru orantılıdır ve stres kaynağı atlatıldıktan sonra hemen sonra duran tepkidir. Örneğin, yolda yürürken adamın biri bıçakla size saldırdığında vücudunuz çabucak savaşmaya veya kaçmaya hazırlanır ve tehdit ortadan kalktıktan kısa bir süre sonra normale döner.

Bu normal strestir ve bize yarar sağlar. Yani hayatta kalmamızı sağlar ve çoğu durumda işimize yarar.


Fakat stres kaynağı uzun süreli ve yoğun olursa veya psikolojik reaksiyonları tetiklerse, stres tepkisi işlevsiz hale gelir. Bu türden stres kötüdür ve stres tepkisi düzenli olarak ortaya çıktığında, kronik stresle birlikte çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirir.

Bu sağlık sorunlarından bazıları: Kalp hastalığı, diyabet, artrit, astım, kronik ağrı, depresyon ve metabolik sendrom - yüksek abdominal obezite, kan basıncı, kan şekeri ve kolesterol.


Stres Geçmişi Hatırlar

Bir depresyon geçmişi stres tepkisiyle bağlantılıdır. Çünkü depresyon hakkında bir teori depresyonun kişide kalıcı izler bıraktığını ileri sürmektedir ve her stres kaynağı ortaya çıktığında (örneğin ilişki sorunları, okul-iş değişikliği, maddi zorluklar) kişi, eskiden gelen depresyon izi sebebiyle bu yeni stres kaynaklarından daha fazla etkilenmeye meyillidir. Birbirlerini tetiklerler ve stresle başa çıkmak zorlaşır.


Stres ile ilgili kişinin kendi etkileri de vardır. Bunlar bilişsel faktörleri içerir: Ruminasyon (zihinde dönüp duran kötü düşünceler), endişe ve beklenti kaygısı. Bunlar stresin fizyolojik etkilerini uzatır veya kötüleştirir, yani daha yüksek kan basıncı ve kortizol seviyeleri ile sonuçlanırlar.


İyi Bir İlişki Stres Seviyemizi Azaltır

İnsanların romantik partnerleri de strese tepki vermeyi etkiler.

Partnerlerin stres seviyeleri senkronize olabilir ve zamanla eşler aynı stres faktörlerine benzer tepkiler vermeye başlar.

Stres konusunda romantik ilişkiler en önemli faktörlerden biridir. Eğer iyi giden bir ilişkiniz varsa stres tepkileriniz daha az olabilir, stresten daha az etkilenebilirsiniz. Fakat tam tersine kötü bir ilişkiniz varsa, sık sık çatışma yaşanıyorsa, stres tepkiselliği ve psikolojik bozukluk olasılığı artar. Ve stres için kötü bir ilişki, hiç olmayan bir ilişkiden çok daha kötüdür.


Stresi Yönetme Teknikleri

Özetle, yönetilemeyen stres, kalp hastalığı, otoimmün bozukluklar ve klinik depresyon gibi kronik durumlarla sonuçlanır. Bu durumlar bağışıklığı etkiler ve yaşam ömrünü kısaltır.

Peki bu kısır döngüyü kırmak için ne yapabiliriz?

Herkes için geçerli olabilecek birkaç taktik söyleyebiliriz.

Bunların dışında Bilişsel Davranışçı Terapi uygulayan bir psikologdan faydalanabilirsiniz.

-Ruminasyonu azaltın. (Kafanızın içinde olayları senaryolaştırıp tekrar tekrar düşünmekten vazgeçin)

-Nefes egzersizleri kullanın

-Yoga yapın

-Yürüyüş veya spor yapın

-Minfulness tekniklerini uygulayın.

-Sağlıklı beslenin.


Elif Suna Özbay

Klinik Psikolog


Referanslar



31 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page